Freeletics Coach – Hafta #3

Eskisi gibi tekrar bir aliskanliga donusen Freeletics’de 3. hafta programim daha dengeli bir programdi.

SALI | KENTAUROS (23:19)

3. haftanin ilk calismasi Kentauros ile basladi. Normalde 6 setten olusan Kentauros calismasini daha once de yapmistim. Sadece bacaklara yuklenen bir calisma Kentauros. O calismadan sonra 3-4 gun de kendime gelememistiz zaten.Bugun de Kentauros yapacagimi ogrenince bacaklarimda bir depresyon belirtisi hissettim. Ancak Kentauros’un yaninda 4/6 yaziyordu. Tam bu ne ola ki? derken, 6 set yerine 4 set yapmam gerektigini anladim ve icim rahatladi. Evet… Ilk hafta kondisyon durumumu test eden Freeletics Coach, 6 set yerine 4 setin bu asamada daha yararli olacagini farketmisti. Sonucta ise ne agir ne de hafif gelen bir ayarda Kentauros yapmis oldum.

PERSEMBE | POSEIDON (07:24)

Bu haftanin ikinci calismasi Poseidon. Kentauros ile araya Carsamba gununu koydugum icin ve biri bacaklara digeri ust bedene daha agirlik verdigi icin, Poseidon bekledigimden daha hizli ve keyifli gecti. Omzum hala iyilesmedigi icin Pullup’lari yarim yapiyorum. Ama Pushups denilen sinav hareketlerinde taviz yok ve sonuna kadar zorluyorum. Bugunun bir guzel tarafi da kendi rekorumu yaklasik 40 saniye kadar gelistirmis olmam.

CUMA | HADES (22:10)

Bu hafta 3. calisma yine Hades… Gecen haftaki Hades’de zaman olarak cok yavas kaldigimdan bu hafta kendimi kasmaya ve en azindan 1-2 saniye bile olsa rekorumu gelistirmek hedefiyle spor salonuna gittim. Vucudum yogun tempoda sporu kabullenmeye baslamis olacak ki bugun de rekorumu kirdim. Hem de 27 saniyelik bir farkla. Bunun disinda degisen hic bir sey yok, konsantre spor yapmak oldukca keyifli ve faydasini gunluk bazda gormeye basladim bile.

PAZARTESI | DIONE (20:23) // IRIS (32:02)

Freeletics’de yeni coach sisteminin bir ozelligi de her haftaki programda bir gunun digerlerine gore daha zorlayici ve yogun olmasi. Bu hafta da 4. gunumun boyle oldugunu soyleyebilirim. Once yaklasik yarim saat suren bir Dione ve ardindan yine yarim saat kadar suren bir Iris… Haftasonu tamamen calistigim icin Freeletics’in bu dorduncu gununu pazartesiye birakmis olmanin pismanligi bir taraftan icimi kemirirken, toplamda 1 saat surecek bu calismanin ustesinden nasil gelecegim de diger taraftan aklimi mesgul ediyordu. Sabah erken kalkamamis olmam ve sporu ogle tatiline sigdirmak zorunda kalmam da cabasi.

Oglen olup da spor salonuna gittigimde ancak Dione’u bitirmeye vaktim kaldigini anladim. Motivasyonumu bozmadan Dione’u 20 dakika gibi bir zamanda yaptim cunku coach toplamda 3 set suren Dione’da bugun 2 set yapmami istemisti. Oglen sporumu bitirip ofise dondugumde, aklimda Iris’i ne zaman yapacagim donup duruyordu. Ben de cozum olarak aksam evin orada cikar yaparim, nasil olsa spor salonu gerektirmiyor diyerek aksama birakmaya karar verdim.

Aksam olup da eve gidince evde de tam bir kabus beni bekliyormus da haberim yokmus. Yeni dogan 4 aylik oglumuz Ahmet Oguz tum gun annesini bunalttigi icin, evden iceri adimimi atar atmaz kendisini kucagimda buluverdim. Bebekle oyna-konus-eglen, pispisla, uyut derken bir baktim saat gece 11 olmus. Bu haftadan kalan Iris var hala, bitiremedigim. Saat gec olmus uykum gelmek uzere. Nasil yapsam, yarina mi biraksam vs. derken, “kendine gel, sen 3 hafta once boyle durumlarda hemen vazgecmek icin mi Freeletics’e evet dedin” diye gecirdim icimden ve spor kiyafetlerimi uzerime gecirip hemen firladim disariya. Beklendigi uzere yarim saat kadar surdu ve saat 12 civarinda eve dondugumde yorgun ama huzurlu hissediyordum kendimi.

Hayatin akisi icerisinde isimiz, ailemiz, fiziksel kosullarimiz bu egzersizleri yapmamizi engelleyebilir. Ancak icimizdeki azim ve istek devam ettigi surece, her zaman alternatif zamanlar ve kosullar yaratabiliriz. Icinizdeki spor sevgisini oldurmeyin.